Mirasçı Atanması Ve Belirli Mal Vasiyeti

                       MİRASÇI ATANMASI VE BELİRLİ MAL VASİYETİ

Mirasçı atanması ile ilgili hükümlere 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 516. Maddesinde rastlanmaktadır. Kanun hükmüne göre;

 Mirasçı atama

Madde 516- Mirasbırakan, mirasının tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden çok

kişiyi mirasçı atayabilir.

Bir kişinin, mirasın tamamını veya belli bir oranını almasını içeren her tasarruf, mirasçı

atanması sayılır.

Miras bırakan yani muris, mirasının tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden çok kişiyi mirasçı olarak atayabilir. Bir kişinin, mirasın tamamını veya belli bir oranını almasını içeren her tasarruf, mirasçı atanması sayılmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında bir kişinin, mirasın tamamını veya belli bir oranını almasını içeren her tasarrufun mirasçı atanması sayıldığı belirtilmiştir.

Mirasçı ataması sayılan tasarruflar nelerdir?

Mirasçı atama, miras sözleşmesi veya vasiyetname ile yapılır. Miras sözleşmesi ve vasiyetnamenin tanımını incelemek gerekirse;

Miras sözleşmesi: Miras sözleşmesi, murisin sağlığında yaptığı bir işlemdir. Miras sözleşmesi, ölüme bağlı bir tasarruftur. Muris, sağlığında bir sözleşme yoluyla, ölümünden sonra terekesinde yer alan malların tamamının veya bir kısmının bir veya birden fazla kimseye intikalini sağlamak üzere hukuki işlemde bulunur. Muris, miras sözleşmesi ile mirasçı atayabileceği gibi, bazı mirasçıların mirastan feragatini sağlayabilir ve belli bir malı bırakmak üzere vasiyet alacaklısı tayin edebilir. Miras sözleşmesi, iki taraflı hukuki bir işlemdir. Sözleşmenin bir tarafında muris; diğer tarafında ise mirasçılar veya üçüncü kişiler bulunmaktadır. Miras sözleşmesi, murisin terekesinde yer alan malların atanmış mirasçılar tarafından hangi oranlarla paylaşılacağını içerebileceği gibi, mirastan feragati de içerebilir. Miras sözleşmesi, 4721 sayılı kanunun 545. Maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Buna göre;

 Miras sözleşmesi

I. Şekli

Madde 545- Miras sözleşmesinin geçerli olması için resmî vasiyetname şeklinde

düzenlenmesi gerekir.

Sözleşmenin tarafları, arzularını resmî memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen

sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalarlar.

545. Madde de miras sözleşmesinin şekil şartları düzenlenmiştir. Buna göre miras sözleşmesi, resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmelidir. Bu şart, ispat şartı değil; geçerlilik şartıdır. Resmi vasiyetname düzenlenmeden yapılan miras sözleşmeleri geçersiz kabul edilir.

Miras Sözleşmesi Nedir?

Miras sözleşmesi kısaca, bir kimsenin yaşarken "mal varlığı" şeklinde isimlendirilen ekonomik değerlerinin, öldükten sonra ise "tereke" olarak isimlendirilen değerlere dönüşerek, bu terekenin kimlere ait olacağı; yani bu terekeden kimlerin tasarruf edebileceğini belirledikleri sözleşmelerdir.

Miras Sözleşmesinin Konusu Nedir?

Miras sözleşmesinin konusu, olumlu veya olumsuz olabilmektedir. Miras sözleşmelerinin olumlu konusunu oluşturan husus; miras bırakanın öldükten sonra geride bırakacağı terekesinin hangi pay oranlarında kimlere ait olacağını belirleyen düzenlemelerdir. Burada miras bırakan, yaptığı miras sözleşmesiyle yasal mirasçıların miras paylarını belirleyebileceği gibi; üçüncü bir kişiyle yani kanunen yasal mirasçısı olmayan bir kimse ile sözleşme akdederek onu da mirasçıları arasına dahil edebileceği gibi; üçüncü bir kişiye yalnızca terekede yer alan bir malın bırakılması hususunda da sözleşme akdedebilir.

 Olumsuz konusunu oluşturan husus ise; miras hakkından feragati oluşturmaktadır. Yani miras bırakanın terekesi üzerinde hakkı olmasına rağmen; mirasçılar veya üçüncü kişiler, miras bırakanın sağlığında onunla bir miras sözleşmesi akdederek sahip oldukları haklarından feragat edebilir ve bu hususun sözleşmede yer alması için miras bırakan ile onun sağlığında miras sözleşmesi akdedebilirler. Mirasçı, terekedeki hakkından feragat ederken; belirli bir bedel ödeyebilir.

Miras Sözleşmesinin Taraflar Kimlerdir?

Miras sözleşmeleri iki taraflı sözleşmelerdir. Buna göre sözleşmenin bir tarafında miras bırakan yer alırken; diğer tarafında ise mirasçılar veya miras bırakanın, ölümünden sonra bırakacağı tereke üzerinde tasarruf yetkisi kılmak istediği üçüncü kişiler bulunur.

Miras Sözleşmesinin Türleri Nelerdir?

Miras sözleşmeleri çeşitli açılardan ayrımlara tabi tutulmaktadır. Değinmek gerekirse;

Tek Taraflı Miras Sözleşmeleri: Tek taraflı miras sözleşmeleri, yalnızca miras bırakanın kendi tasarrufuyla bir miras sözleşmesi akdetmesi ile ortaya çıkar. Buna göre miras bırakan, sağlığında tek taraflı tasarrufuyla miras sözleşmesi akdeder ve mirasçıların miras paylarını belirler, üçüncü kişileri mirasçı atama yoluna gider veya mirasçılar ya da üçüncü kişilere belli bir mal bırakmayı taahhüt eder. Miras bırakan, akdetmiş olduğu miras sözleşmesiyle birlikte bir kimsenin bu miras sözleşmesiyle birlikte tereke üzerinde mirasçılık hakkı veya bırakılan belli bir mal üzerinde vasiyet alacağı hakkını iktisap etmesi için mirasçılar veya üçüncü kişiler tarafından belli bir ücret ödenmesini şart koşmuşsa; burada artık, miras sözleşmesinin ivazlı hale geldiğinin kabulü gerekir.

İki Taraflı Miras Sözleşmesi: İki taraflı miras sözleşmesi, yalnızca miras bırakanın değil; mirasçı ve üçüncü kişilerin de miras sözleşmesinin tarafı haline gelerek ölüme bağlı tasarrufta bulunması halinde meydana gelir. Bu yolla iki tane miras sözleşmesi tek bir sözleşmede toplanmış olmaktadır. Eşlerin, yapacakları miras sözleşmesiyle birbirlerini mirasçı olarak atamaları durumunda iki taraflı miras sözleşmesinden söz edilebilir.

İvazlı Miras Sözleşmesi: İvazlı miras sözleşmesi, miras bırakanın miras sözleşmesi akdetmesi yoluyla ölüme bağlı tasarrufta bulunarak mirasçı ataması, miras paylarını düzenlemesi veya belirli mal vasiyeti yapmasına karşılık; bu işlemleri lehine yaptığı kişilerin yani mirasçıların ve üçüncü kişilerin bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendikleri sözleşmelerdir. Yine bir mirasçının, sahip olduğu miras hakkından feragat etmek üzere miras bırakanla miras sözleşmesi akdetmesi halinde eğer taraflar aralarında mirasçının feragatinin kabulü için belirli bir bedel ödemesi gerektiğini kararlaştırmışlarsa bu sözleşmede ivazlı miras sözleşmesi olarak kabul edilir.

İvazsız Miras Sözleşmesi: İvazsız miras sözleşmesi, miras bırakanın, sağlığında yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruf işleminin yalnızca bu sözleşmenin karşı tarafında yer alan mirasçı veya üçüncü kişilerce kabulü ile sonuçlarını doğurması halinde gündeme gelir. Yani mirasçı ve üçüncü kişilerin, miras bırakanın, sağlığında yapmış olduğu ölüme bağlı tasarrufla bağlı olabilmesi için belirli bir bedel ödemesine gerek yoktur.

Miras Sözleşmesiyle Yapılabilecek Ölüme Bağlı Tasarruflar Nelerdir?

Miras bırakan, sağlığında yapacağı bir miras sözleşmesiyle;

Mirasçı atayabilir.

Belirli bir mal vasiyetinde bulunabilir.

Art mirasçı atayabilir.

Vakıf kurabilir.

Yedek mirasçı atayabilir.

Belirli bir yükümlülük veya koşul belirleyebilir.

Mirasçılıktan çıkarma işleminde bulunabilir.

Miras Sözleşmesinin Şekil Şartları Nelerdir?

Miras sözleşmeleri alelade sözleşmeler değildir. Kanın koyucu, miras sözleşmelerinin yapılmasında belirli şekil şartlarına uyulmasını öngörmüştür. Şekil şartlarının neler olduğu, 4721 sayılı TMK'nın 545. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

 Miras sözleşmesi

I. Şekli

Madde 545- Miras sözleşmesinin geçerli olması için resmî vasiyetname şeklinde

düzenlenmesi gerekir.

Sözleşmenin tarafları, arzularını resmî memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen

sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalarlar.

Miras sözleşmeleri resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmelidir. Resmi vasiyetname şeklinde düzenlenme, bir geçerlilik şartı olduğundan ötürü, resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmeyen miras sözleşmeleri geçersiz kabul edilir ve sonuç doğurmaz. Sözleşmenin tarafları, miras sözleşmesinin içeriğinin nasıl olması gerektiği konusundaki tercih ve beyanlarını resmi memura aynı zamanda bildirirler. Ayrıca, resmi memurun düzenlemiş olduğu miras sözleşmesini memurun ve iki tanığın huzurunda imzalarlar. Burada belirtilen resmi memur, noterdeki memurdur. Zira uygulamada miras sözleşmeleri, tarafların birlikte notere başvurmasıyla akdedilebilmektedir.

Miras Sözleşmesi Akdetmek İçin Temsilci Tayin Edilebilir Mi?

Miras sözleşmesi akdetmek, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan; bu iş için temsilciye başvurmak mümkün değildir. Ancak mirastan feragat etmede durum farklılık arz etmektedir. Şöyle ki;

Mirastan feragat eden bir mirasçı, ölüme bağlı bir tasarrufta bulunmadığından ötürü, mirastan feragat için bir temsilci tayin edebilir ve kendisinin gitmesine gerek olmaksızın, tayin etmiş olduğu temsilciyi notere göndererek ve gerekli işlemlerin temsilci tarafından yürütülmesine rıza göstererek miras hakkından feragat edebilir.

Miras Sözleşmesi Ne Zaman Geçerlilik Kazanarak Hüküm Ve Sonuçlarını Doğurur?

Miras sözleşmeleri, miras bırakanın sağlığında akdedilmesine rağmen hüküm ve sonuçlarını ancak miras bırakanın ölümüyle birlikte doğurur. Miras bırakan henüz ölmeden; mirasçıların veya üçüncü kişilerin, miras sözleşmesinden kaynaklanan borcun ifa edilmesini talep etmeleri mümkün değildir.