İstinaf Başvuru Dilekçesi Ceza

KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİNE

Gönderilmek Üzere

KAYSERİ 14. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO : 2022/*** E.

İSTİNAFA CEVAP VEREN

DAVALI SANIK : ***************

MÜDAFİİ : Av. Gizem Gül UZUN

                                                                       Sahabiye Mah. Teoman Sk. Avukatlar İş Hanı Bina No: 9 Kat: 5 Daire No: 501 Kocasinan/KAYSERİ

DAVACI : K.H.

DAVA KONUSU : Bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçları

DİLEKÇE KONUSU : İstinaf talebimizin kabulüne karşı savunma dilekçemizdir.

TEBLİĞ TARİHİ :

AÇIKLAMALAR :

Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2022/*** E. Sayılı, 18/07/2023 tarihli duruşma tutanağında sanıklardan Alper ****************** hakkında verilmiş:

"II. Sanık Alper ********'un üzerine atılı bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunu işlediği sabit olduğundan 5237 sayılı TCK'nun 61. Maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, tehlikenin ağırlığı, zarar miktarının fazlalığı, sanığın amacı göz önüne alınarak eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nun 37/1. Maddesi delaleti ile aynı kanunun 142/2-h maddesi gereğince takdiren ve teşdiden 8 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

2- Sanığın yargılama aşamasında tutum ve davranışları nazara alınarak hakkında TCK'nın 62/1. Maddesinin tatbiki ile cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 6 YIL 8 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

3- Sanığın cezasından başkaca kanuni ve takdiri artırım ve indirim maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına,

4-Hükmolunan ceza süresi nazara alınarak sanık hakkında TCK 50/1, 51/1 ve CMK 231/5-6 maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına,

5-Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek sanık hakkında TCK'nın 53. Maddesinin 1. Ve 2. Fıkraları ile 3. Fıkrasının birinci cümlesinin UYGULANMASINA,

6-Sanığın gözaltında geçirdiği günlerinin TCK'nun 63. Maddesi gereğince verilen cezalarından MAHSUBUNA,

B) 1- Sanık Alper *******'un üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediği sabit olduğundan dolayı 5237 sayılı TCK'nun 61. Maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, tehlikenin ağırlığı, sanığın amacı göz önüne alınarak eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nun 37/1. Maddesi delaleti ile aynı kanunun 151/1 maddesi gereğince hapis cezası tercih edilmek suretiyle takdiren 4 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

2- Sanığın yargılama aşamasında tutum ve davranışları nazara alınarak hakkında TCK'nın 62/1. Maddesinin tatbiki ile cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 3 AY 10 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

3-Sanığın cezasından başkaca kanuni ve takdiri artırım ve indirim maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına,

4-Sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verildiğinden TCK 53/4 maddesi gereğince, sanık hakkında 53/1 maddesindeki tedbirlerin uygulanmasına YER OLMADIĞINA,

5- Sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suç işleme konusundaki eğilimi gözetilerek sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK 50/1 maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına,

6- Sanık hakkında zarar giderilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına,

7-a) Sanık hakkında hükmedilen cezanın 2 yıldan az olması, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunması ve yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluştuğundan sanığa verilen hapis cezasının TCK 51/1 maddesi gereğince ERTELENMESİNE,

b)Sanığın TCK 51/3 maddesi gereğince 1 YIL SÜREYLE DENETİM ALTINDA BULUNDURULMASINA,

C)TCK'nun 51/6 maddesi gereğince sanığa denetim süresi içerisinde herhangi bir yükümlülük yüklenmesine ve uzman kişi görevlendirilmesine yer olmadığına,

D) TCK'nun 51/7 maddesi gereğince sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine,

E) TCK'nun 51/8 maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına,

8- Sanığın gözaltında geçirdiği günlerinin TCKnun 63. Maddesi gereğince verilen cezalarından MAHSUBUNA,

İlişkin söz konusu karar, tarafımızca hükmün bozulması, dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi; hükmün bozulması yerine davanın Bölge Adliye Mahkemesi'nde yeniden görülmesine karar verilirse, ilk derece mahkemesinin HÜKMÜNÜN KALDIRILMASI ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde YENİDEN HÜKÜM KURULARAK müvekkil hakkında BERAAT KARARI VERİLMESİ talebine yönelik istinafa başvuru dilekçemizin kabulü sonucu savunma dilekçesi vermemiz gereği hasıl olmuştur. Başvuru dilekçesinde sunduğumuz ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak, duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak müvekkil sanık Alper **** hakkında beraat kararı verilmesini talep ederiz. Şöyle ki;

İlk derece mahkemesinin müvekkil sanık Alper ******'un üzerine atılı bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu işlediğinin sabit olması hususunda kurulan hüküm isabetli değildir.

TCK’nın 61/1. madde ve fıkrasında cezanın belirlenmesinde kullanılacak ölçütler tahdidi olarak sayılmış olup, temel cezanın belirlenmesinde maddede yazılı kriterler dışında başka ölçütler nazara alınamayacaktır. Temel cezanın tayini ve cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler ayrı ayrı ele alınacak olursa;

1. Suçun işleniş biçimi: Suç oluşturan fiilin gerçekleştiriliş şeklinin değerlendirilmesinde; failin davranışları, suçun mağduru yanında başkalarını da etkilemesi, mağdur veya üçüncü kişinin suçun işlenmesindeki rolleri gözetilecek, ancak suçun işleniş şeklinin cezanın belirlenmesinde ve bireyselleştirilmesinde dikkate alınabilmesi için onun suçun unsuru ya da ağırlaştırıcı nedeni olmaması gerektiği hususu dikkate alınacaktır.

Müvekkil sanık Alper ****** hakkında gerek kendisinin gerekse de diğer sanıkların savcılık ifadeleri değerlendirilecek olursa;

Sanık Ulaş BAYRAM:

"Evde sadece Samet ****** vardı. Akşama kadar kendisiyle takıldık, alkol aldık, yedik içtik. Bana sormuş olduğunuz Alper ******isimli şahıs ise aynı gün akşam saatlerinde eve geldi. Onu ben pek tanımam. Samet'in arkadaşıymış. O da bizimle takıldı ve gece bizimle bu evde kaldı. Ertesi sabah ise ayrıldı. ALPER *******EVDEN AYRILIRKEN EVDEN BİR ŞEY GÖTÜRMEDİ diye biliyorum. Ben Samet'e bu ev kimin diye sorduğumda bir akrabalarının evi olduğunu ve yurtdışında oldukları için eve baktığını söylemişti. BU EVDE KALDIĞIM SÜRE İÇİNDE DEDİĞİM GİBİ SADECE BİR GECE ALPER ******* İSİMLİ ŞAHIS BİZİMLE KALDI. O DA SABAH SAATLERİNDE EVDEN AYRILDI. ALPER CUMARTESİ GÜNÜ GELDİ, PAZAR SABAHI EVDEN AYRILDI."

Sanık Samet ******:

"Akşama doğru mahalleden tanıdığım Alper ******* isimli arkadaşım beni aradı. Neredesin buluşalım, dedi. ALPER İÇECEK BİR ŞEYLER ALARAK YANIMIZA GELDİ. Evde birlikte tavla ve satranç oynadık ve bir şeyler içtik. Daha sonra bu evde geceyi geçirdik. SABAH UYANDIĞIMDA 5 DAKİKA ÖNCE ALPER EVDEN DIŞARI ÇIKMIŞTI. ALPER'İN EVDEN ÇIKARKEN BİR ŞEY GÖTÜRDÜĞÜNÜ GÖRMEDİM. Alper'den sonra ben de evden çıktım."

Sanık Alper ********:

"Samet'e evin kime ait olduğunu sorduğumda teyzesine ait olduğunu ve 4-5 gündür Ulaş ile birlikte bu evde kaldığını..."

Sanıkların savcılıkta verdiği ifadelerden yola çıkılacak olursa olay günü Samet ******* müvekkil sanık Alper *****'u aramış ve şu an yurtdışında bulunan teyzesinin evine davet etmiştir. Müvekkil davet üzere gittiği eve elinde içeceklerle gitmiştir. Bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında kendisi veya başkalarının yararlanması amacıyla zilyedinin rızası dışında taşınır malı alma suçunu işlemek için sanığın elinde içeceklerle gitmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Hırsızlık suçunu işleme saikiyle hareket eden fail, korku ve paniğe kapılacak ve suçu tamamlamak için olduğunca hızlı hareket edecektir. Ancak olay günü sanık ifadelerinden de yola çıkılacağı üzere Alper UZUN cumartesi akşam saatlerinde söz konusu eve davet üzerine gitmiş; pazar sabahı evden ayrılmıştır.

MÜVEKKİL SANIK ALPER *******'UN ANILAN SUÇLARI İŞLEDİĞİNE YÖNELİK KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ BULUNMAMAKTADIR. YETERLİ SUÇ ŞÜPHESİNE DAYANILARAK HÜKÜM KURULMASI HUKUKA AYKIRIDIR.

 Tüm geceyi diğer sanıklarla getirdiği içecekleri içerek, tavla gibi oyunlar oynayarak geçirmiştir. Suçun işleniş biçimi unsuru bakımından açıkladığımız üzere, müvekkil sanığın davet edildiği, elinde içeceklerle gece boyunca vakit geçirdiği ve diğer sanıkların savcılık ifadelerinin de sarih olduğu üzere kendisi aleyhine hiçbir ifade, sair delil, emare veya olgu yokken sırf iddianame düzenlenmesini gerektiren yeterli şüphe olgusuna dayanılarak suç işlediğinin sabit olduğuna yönelik kurulan mahkeme hükmü hukuka aykırıdır.

Mahkeme hükmünün sabit olabilmesi için kuvvetli şüphenin varlığı gereklidir. Ancak anlatılan hususlar kuvvetli şüphenin varlığına delalet edecek ölçü ve yeterlilikte değildir.

MÜVEKKİL SANIK ALPER ****** HAKKINDA DİĞER SANIKLAR YÖNÜNDEN KABUL EDİLEN 10-14/03/2023 ZAMAN ARALIĞI BAKIMINDA SÜREN SUÇA KATILMASI YÖNÜNDE KURULAN MAHKEME HÜKMÜ HUKUKA AYKIRIDIR. OLAY ÖRGÜSÜ ALPER UZUN HAKKINDA AYRICA SOMUTLAŞTIRILMALI VE BİREYSELLEŞTİRİLMELİDİR.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın düzenlemiş olduğu 2021/4213 sayılı iddianame evrakına bakıldığında suç tarihi 10-14/03/2021 olarak düzenlenmiştir. Müvekkilimiz sanık Alper *******, sanık Samet ******'le yaptığı konuşmayı beyan ettiği üzere, Samet ********: "Evin teyzesine ait olduğunu, *******ş ile birlikte 4-5 gündür bu evde kaldığını..." beyan etmiştir. Müvekkil sanık Alper ******, suç tarihi olduğu iddia edilen günler aralığının tamamında orada değildir. Defaatle tekrarladığımız üzere müvekkil sanık Alper ****** 13/03/2021 tarihinde anılan eve davet üzere gitmiş ve ertesi gün sabah saatlerinde dönmüştür. Savcılık iddianamesinin suç tarihini 10-14/03/2021 aralığı olarak düzenlemesi, mahkemede müvekkil sanık Alper ********'un da bu tarih aralığının tümünde orada bulunduğu kanaati oluşmuştur. TCK m.61 hükmü, sayın mahkemenizin de kanaatinde olacağı üzere, suçun bireyselleştirilmesi işlevini taşır. Alper ******* anılan suçu işlememiştir; işlemiş olacağına ilişkin aksine bir hüküm kurulacak olursa dahi, gerçekleşen olay örgüsünün Alper *******'a ait parçasının ayırt edici unsurları ile bireyselleştirilmediğinin kabulü yerinde olacaktır.

ALPER *******'UN SÖZ KONUSU KONUTA RIZAEN GİRDİĞİ, KONUTTAR GECE GEÇİRDİĞİ, KONUTTAN ÇIKARKEN HERHANGİ BİR EŞYAYI YANINDA GÖTÜRMEDİĞİ DİĞER SANIK VE TANIKLARIN KOLLUK, SAVCILIK VE MAHKEMEDEKİ İFADE VE BEYANLARI İLE SABİTTİR.

Müvekkil sanık Alper *****, kolluk, savcılık ve mahkemelerde vermiş olduğu birbirini tutan ve somut gerçeğe uygun şekildeki tutarlı ve diğer sanıklarca da doğrulanan açıklamaları ve ifadeleri ile hem kendi suçsuzluğu konusunda bir ispat faaliyetinde bulunmuş; hem de adalete yardımcı olmaya çalışmıştır. Bunun için kolluk, savcılık ve mahkemeler gibi yargılamanın asli ve yardımcı sujeleri ile işbirliği içinde olmuştur. Ancak müvekkil sanık Alper ******'un ifadelerine mahkeme tarafından yeterince ehemmiyet verilmemiş; sabit olmayan bir suçtan ötürü kendisi cezalandırılmıştır.

Dava konusu olayda bulunan tanık beyanları ve sanıkların kolluk, savcılık ve mahkeme aşamalarında vermiş olduğu ifade ve ettiği beyanlar incelenecek olursa, hiçbiri tarafından sanık Alper *******'a suç isnat edilmediği sarih bir şekilde anlaşılacaktır. İfadelerden net olarak görüleceği üzere sanıkların hiçbiri Alper ********'un evden çıkarken bir şey aldığını görmediklerini beyan etmişlerdir. Kolluk ve savcılıktaki ifadelerini, yargılama sırasındaki savunmaları esnasında da aynen tekrarlamışlardır.

SANIKLARDAN SAMET ÇİMEN'İN MÜVEKKİL SANIK ALPER *******'A ATTIĞI MESAJ, MÜVEKKİLİN SUÇ HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ OLMADIĞINA VE SANIK ULAŞ BAYRAM'A YÖNELİK SUÇ İSNADINA MÜVEKKİLİ ORTAK ETME AMACINA YÖNELİK KUVVETLİ BİR EMARE NİTELİĞİ TAŞIMAKTADIR.

Sanıklardan Samet ********, işlemiş olduğu suçtan beraat edebilmek maksadı ile müvekkilin karakola çağrıldığı gün müvekkile: "Ulaş'ın evi orası" şeklinde mesaj göndermiştir. Sanık Samet ********'in bu tavrının iyi niyetli olmadığı ve müvekkilin işlenen suçun bilgisi ve kapsamı dışında yer aldığı için Ulaş ******'ın aleyhine yapılacak suç isnadına katılmasına yönelik bir beyan içerdiği ortadadır.

MÜVEKKİL SANIK ********'UN RIZA İLE GİRDİĞİ KONUTUN ÇEŞİTLİ YERLERİNDE PARMAK İZLERİNE RASTLANILMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYGUNDUR. ALPER UZUN SUÇ KONUSU KONUTA RIZA İLE ELİNDE MİSAFİRLİĞE GİTMESİ SEBEBİYLE ÇEŞİTLİ YİYECEK VE İÇECEK ALIŞVERİŞİ YAPARAK GİTMİŞTİR.

Müvekkilin suç konusu evin içerisinde parmak izlerine rastlandığı belirtilmiştir. Bu durumda hayatın olağan akışına aykırı bir durum yoktur. Zira müvekkil, suç konusu eve davet üzere gittiğini, evin sahibinin Sanık Samet ******'in teyzesine ait olduğunu, Samet ***'in teyzesiyle olan akrabalık ilişkisinin getirmiş olduğu güvene dayalı olarak, evin teyzesinin bilgisi dahilinde Samet ******in gözetimi altında bulunduğunu düşünerek eve girmesi rızaen girildiğine yönelik bir kesinlik teşkil etmelidir. Çünkü Samet ******, müvekkile: "Teyzemlerin bağ evi var. Onlar su an yurtdışında, evi birkaç günlüğüne bana verdiler. Akadaşlarla toplanacağız. Sen de gel mangal falan yakarız." demiştir. Bunun üzerine müvekkil sanık da elinde yiyecek ve içeceklerle gönderilen adrese gitmiştir. Sanık Alper ******* tarafından da evde birlikte vakit geçirildiğine ilişkin durum reddedilmeyip; olanca doğrulukla açıklandığından evde sanık Alper ******'a ait parmak izlerinin bulunmasının, hüküm kurulması açısından yeterli şüphe addedilip, suç işlendiğinin sanık Alper ******* bakımından sabit görülmesi, hukuka ve adalete uygun düşmemiştir.

MÜVEKKİL SANIK ******, DİĞER SANIKLAR ******* VE ********'IN RAHAT TAVIRLARINDAN YOLA ÇIKARAK ORTALAMA ZEKAYA SAHİP MAKUL VE MANTIKLI BİR İNSANDA OLUŞMASININ MÜMKÜN OLMAYACAĞI ŞEKİLDE ŞÜPHEYE DÜŞMEMİŞ VE KONUTU TERK ETMEYEREK, KOLLUK KUVVETLERİNİ HABERDAR ETMESİNE GEREK OLMAKSIZIN SUÇ KONUSU KONUTTA ARKADAŞLARIYLA VAKİT GEÇİRMEYE DEVAM ETMİŞTİR.

Balkona ait pvc kapının kırılarak eve girildiği tarih 10/03/2021'dir. Ancak daha önce defaatle açıklandığı üzere müvekkil, pvc kapının kırıldığı tarihte değil; 13/03/2021 tarihinde kapı zilini çalması ve kapıyı kendisine daha önce tanımadığı, ismini olay günü öğrendiği Ulaş ********* açmıştır. Müvekkil sanık Alper ********, diğer sanıklar *********ve Samet ********'in rahat tavırlarından da etkilenerek misafirliğe geldiği yönünde herhangi bir yanılgıya düşmemiştir. Diğer sanıkların beyanları da dikkate alındığında, müvekkil sanık Alper ********'un eve giriş ve çıkış saatleri sebebiyle suçu işlemediği sabit olmalıdır. Eşyalara verilen zarar bakımından ise eve sonradan girmesi ve evde hiçbir şüphe uyandıran olağan dışı tavırla karşılaşmaması sebebiyle iştirak halinde olmadığı kabul edilmelidir.

Gerek müvekkilimizin beyanı, gerekse diğer sanıkların beyanı dikkate alındığında, müvekkil söz konusu evden herhangi bir şey çalmamıştır. Müvekkilin evden bir şeyler aldığı yönünde herhangi bir somut delil yoktur. Ceza yargılamasının evrensel ilkesi olan "şüpheden sanık yararlanır." kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil; kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır.

KONUTUN BALKON KAPISINDAKİ PVC'NİN KIRILMASI FİİLİ MÜVEKKİL SANIK ALPER UZUN'A İSNAD EDİLEREK HÜKÜM KURULAMAZ.

Eş deyişle, pvc kapıdaki parmak izleri müvekkil sanık Alper******'a ait değildir. Pvc kapının kırık bulunması ile Alper *****'un eve misafir olarak girmesi arasında illiyet bağı kurulumaz. Bu konuda sanıkların ifadesine üstünlük tanınmalıdır.

Müvekkil sanık Alper **N ile diğer sanık Ulaş ******* birbirlerini tanımamaktadır. Dolayısıyla işlenen suç bakımından sanıklar arasında fikir ve eylem bakımından birlik olmadığından müvekkil sanığın işlenen suça iştirak iradesinin olmadığının kabulü yerinde olacaktır.

MÜVEKKİL SANIK ********, ÜZERİNE ATILI HIRSIZLIK VE MALA ZARAR VERME SUÇLARINI İŞLEMEMİŞTİR. BU SUÇLAR BAKIMINDAN BERAATİNE, İŞLENMESİ YÖNÜNDEN HATAYA DÜŞTÜĞÜ KONUT DOKUNULMAZLIĞI SUÇU BAKIMINDANSA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA KARAR VERİLMESİNİ TALEP ETMEKTEYİZ.

İfadeler ve deliller sayın mahkemeniz tarafından yeniden değerlendirilecek olursa müvekkilin üzerine atılı mala zarar verme, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını işlediğine yönelik somut bir delil veya emare ve beyan bulunmamaktadır.

"Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereği suçun işlendiğine yönelik kesin ve kati bir delil veya bulguya ulaşılamaması durumunda sanık lehine sonuç çıkarılması ve sanık lehine karar verilmesi gerekmektedir. Yine önemli olan bir ilke olan "Kusursuz Ceza Olmaz" kapsamında müvekkile ait bir kusur bulunmadığından cezalandırılmamalıdır.

Müvekkil yaşanan tüm bu hadiseleri polisler tarafından karakola götürülmesiyle öğrenmiştir. Müvekkil, Samet ÇİMEN'in olayı önceden planladığını, uzun zamandır dava konusu evde yaşadığını, evin güvenlik kameralarını söktüğünü ve evin içerisinden birçok eşyayı çaldığını öğrenmiştir.

SONUÇ VE İSTEM :

Müvekkil sanık Alper ****'un TCK m. 142/2-h maddesi uyarınca bahsedilen; "bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunu" işlediğinden bahisle kurulan ilk derece mahkemesinin kurmuş olduğu hükmün kaldırılarak sanık müvekkil Alper UZUN'un beraatine,

TCK m.151 kapsamında "mala zarar verme suçu" işlediği yönünde kurulan ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak müvekkil sanık Alper ******'un beraatine,

TCK m. 116 kapsamında "konut dokunulmazlığı ihlal suçu" işlediği yönünde kurulan mahkeme hükmünün kaldırılarak müvekkil sanık Alper *********'un suçta hataya düşmesi sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmesini,

Sayın mahkemenizden vekaleten arz ve talep talep ederiz. 5.09.2023

                                                                                                                        SANIK MÜDAFİİ

                                                                                                                     AV. Gizem Gül UZUN