Ceza Mahkemesi İstinaf Başvuru Dilekçesi Örneği

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİNE

Gönderilmek Üzere

ADANA 30. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO : 2023/*** E.

KARAR NO :

KARAR TARİHİ :

TEBLİĞ TARİHİ :

SUÇ : Aile yükümlülüğünün ihlali suçu

İSTİNAF EDEN KATILAN : İrem **********(TC: 18971******)

ADRESXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

VEKİLİ :

SANIK : ********************

ADRESXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

KONU : Adana 30. Asliye Ceza Mahkemesinin xxxxx tarih ve 2023/*** Esas ve xxxxxx Karar sayılı kararının sanık hakkında vermiş olduğu BERAAT kararının Sayın Mahkemeniz tarafından yeniden yargılama yapılarak KALDIRILMASI ve sanık hakkında MAHKUMİYET hükmü tesis edilmesine ilişkin istinaf başvuru talebimizden ibaret dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil ile sanık evli iken müvekkille oturmuş olduğu müşterek konutun, elektrik, su, doğal gaz gibi aboneliklerini kapattırmıştır. Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere sanığın, abonelikleri kapattırma şeklindeki eylemi, TCK m. 233 uyarınca, aile yükümlülüğünü ihlal suçunu sübuta erdirmiştir. İlgili kanun maddesi hükmü incelenecek olursa;

TCK Madde 233

(1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kanun hükmüne göre, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır denilmektedir.

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerin ne olduğunun tespiti için 4721 sayılı TMK'nun hükümlerini inceleme altına almak doğru olacaktır. 4721 sayılı TMK'nun 194. Maddesi uyarınca;

Türk Medeni Kanunu Madde 194

II. Aile konutu

"Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."

Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.

Özellikle kanun maddesinin "aile konutu üzerindeki hakların sınırlanamaması" şeklinde kabul edilen ibaresi, somut olaya uygulanacak olursa sarih şekilde görülecektir ki;

Aile konutunda eşlerin ve varsa müşterek çocukların sahip oldukları en temel hak barınma hakkı olduğu gibi, aile konutundan yararlanma hakları da mevcuttur. Buna göre eşlerin aile konutunda yer alan elektrik, su, doğal gaz gibi abonelikleri kullanması da aile konutu üzerinde bulunan haklarındandır.

Bahse konu konut, her ne kadar sanığın üzerine kayıtlı bulunsa da; işbu konut, aile bireylerinin kullanımına özgülenmiş olup; aile konutu niteliğindedir. Bu sebeple işbu konutun, emsallerinden farklı olarak 4721 sayılı TMK'nın aile hukuku hükümleri uyarınca malikine mülkiyet hakkı üzerinde çeşitli kısıtlamalar getirdiği açıktır. Zira malik olan kimselerin, sahip oldukları mülkiyet hakları gereği, üzerinde mülkiyet kurdukları taşınmaz mal üzerinde kullanma, yararlanma, tasarrufta bulunma gibi tam ayni hakları bulunsa da;

Üzerinde mülkiyet hakkı kurulmuş olan taşınmaz, bir aile konutu niteliğinde ise; aile hukukundan kaynaklanan yükümlülükler devreye girecek ve malikin, sahip olduğu taşınmazın üzerindeki yetkilerinin aile hukukundan doğan yükümlülüklerin ihlalini önleyici şekilde kullanması gündeme gelecektir.

Somut olayda, sanık Sertaç **********, 4721 sayılı TMK uyarınca aile hukukunu düzenleyen hükümleri ihlal ederek, aile konutu niteliğini taşıyan taşınmazın, müvekkil tarafından kullanılmasını engellemek maksadıyla elektrik, su ve doğal gaz aboneliklerini müvekkilin rızasını almaksızın kapattırmıştır.

Aile konutunun işlevi, yalnızca aile bireylerine barınma imkanı sunması değil; aynı zamanda bu konutun aile bireyleri tarafından kullanılabilmesidir. Hayatın olağan akışı gereği, konutun elektrik, su ve doğal gaz gibi aboneliklerinin kapalı olması durumunda, bu konutun, aile bireylerine kendisinden beklenen faydayı sağlamayacağı açıktır.

Sanık mahkeme huzurunda önce birbirinden farklı ve çelişki içeren beyanlarda bulunmuş ve bu yolla mahkemeyi yanıltmaya çalışmıştır. Şöyle ki;

Sanık, 10/04/2023 tarihli savunma dilekçesinde;

"Faturaları kademeli olarak üzerimden iptal ettirdim." şeklinde beyanda bulunmuş ancak sonrasında ise, müvekkilime aboneliklerini kapatacağına ilişkin bilgi verdiğini haksız şekilde iddia etmiştir. Sayın Mahkemenizce de görüleceği üzere sanığın yerel mahkeme huzurunda vermiş olduğu beyanlar mahkemeyi yanıltıcı nitelikte ve kendi içerisinde tutarsız ve çelişkilidir. Neticede ise sanık, abonelikleri kapattırdığını kendi ifadeleriyle ikrar etmiştir.

Sanık mahkeme huzurundaki beyanlarında " İrem ********** **********' in kalmış olduğu ev

bana aittir ve elektrik, su ve doğalgaz aboneliği benim üzerimedir. Ben İrem **************”

den ayrıldıktan sonra avukatıma da danışarak benim üzerime olan elektrik, su ve doğalgaz

aboneliğini kapattırdım." demiştir. Dolayısıyla artık bu hususta bir eksiklik yoktur, sanığın

abonelikleri kapattırdığı kendi ikrarı ile sabittir.

Ancak ilk derece mahkemesi tarafından yapılan ceza yargılamasında, sanığın suçu işlediğine ilişkin ikrarlarına, dosyadaki tanıkların beyanlarına ve dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelere rağmen hukuka aykırı şekilde BERAAT hükmü kurulmuş olduğundan, tarafımızca Sayın Mahkemenize yasal süresi içinde istinaf talebinde başvuru zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

Aile yükümlülüğünün ihlali suçunun, aile konutunda yer alan aboneliklerin kapatılması şeklindeki fille işlenmesi hakkındaki Yargıtay içtihatları incelenecek olursa;

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ

2013/17388 E.

2015/32944 K.

DAVA : Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:

1-Tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;

Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden katılan A.. O.. vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

2-Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;

Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Katılanla resmen evli olan sanığın tartışma nedeniyle evi terk ederken, elektrik ve suyu ilgili birimlerden kapattırarak katılan ve 13 yaşındaki kızını elektriksiz ve susuz bıraktığı, katılan ve onun beyanlarını doğrulayan tanık Pelin'in ifadesi ile görgü tespit tutanağından anlaşılması karşısında; Türk Medeni Kanunu'nun 185/2. maddesinde öngörülen çocukların bakım, eğitim ve gözetimine özen gösterme yükümlülüğüne aykırı davranan ve aynı Kanunun 194/1. maddesindeki buyurucu hükme aykırı biçimde, karısının aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayan sanığın, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı ve katılan A.. O.. vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıda tarafımızca belirtilmiş olan Yargıtay kararı gereği, ortak konutun aboneliklerini kapattırmak şeklinde aile yükümlülüğünün ihlali suçunu işlemek sebebiyle yerel mahkeme tarafından sanık hakkında MAHKUMİYET hükmü kurulmak yerine, BERAAT hükmü kurulması bozma sebebidir.

Dolayısıyla da sanığın, aile konutundaki abonelikleri kapattırma şeklinde gerçekleştirmiş olduğu fiilin, aile yükümlülüğünü ihlal suçunu oluşturduğu, kesin ve şüpheden uzaktır. Hal böyle iken ilk derece mahkemesi tarafından verilen BERAAT KARARI USUL VE ESASA AYKIRIDIR VE SAYIN MAHKEMENİZCE İLK DERECE MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN BERAAT KARARININ, YAPILACAK OLAN İSTİNAF İNCELEMESİ SONUNDA KALDIRILARAK, SANIK HAKKINDA MAHKUMİYET HÜKMÜNÜN KURULMASI GEREKMEKTEDİR.

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda arz ve izah olunan ve Sayın Mahkemenizce re'sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle,

Adana 30. Asliye Ceza Mahkemesinin xxxxx tarih ve 2023/*** Esas ve xxxxxx Karar sayılı kararının sanık hakkında vermiş olduğu BERAAT kararının Sayın Mahkemeniz tarafından yeniden yargılama yapılarak KALDIRILMASI ve sanık hakkında MAHKUMİYET hükmü tesis edilmesine,

Yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline,

Karar verilmesini vekaleten saygılarımla arz ve talep ederim. 15/01/2024

                                                                                                                                  MÜŞTEKİ VEKİLİ

                                                                                                                               ****************************