Adli Tatilde Boşanma Davası Görülür Mü?

Eşler birlikte başvurmuş ise anlaşmalı boşanma davası adli tatilde de görülebilir.

2. Hukuk Dairesi 2014/16466 E. , 2014/18377 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ :Boşanma

KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı

Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 03.04.2014 gün ve 24148-7753 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.

Mahmemece; adli tatilde tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiş; davalının temyizi üzerine; Dairemizce “boşanma davalarının adli tatilde görülemeyeceği, tarafların davanın adli tatilde görülmesi yönünde bir istemi bulunmadığı gibi, mahkemece de bu yönde alınmış bir ara kararı da olmadığı, dolayısıyla adli tatilde yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğu” belirtilerek hüküm bozulmuştur. Bozma kararına karşı davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Davacı, davalı ile boşanma ve mali sonuçlarında anlaştıklarını belirterek, boşanmalarına karar verilmesi talebiyle 1.8.2013 günü mahkemeye başvurmuş, dava dilekçesi ekinde “davalının imzasını da ihtiva eden” aynı tarihli boşanma protokolünü götürüp mahkemeye vermiştir. Mahkemece, tarafların hazır olduklarının görülmesi üzerine, aynı gün duruşma açılmış, kimlikleri tespit edilip, beyanları alınmış, tarafların protokolde gösterilen şartlar çerçevesinde boşanmalarına karar verilmesini talep etmeleriyle de, aynı gün boşanma kararı verilmiştir.

Adli tatilde görülecek dava ve işler, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 103'ncü maddesinde gösterilmiştir. Bu maddede sayılanlar dışındaki dava ve işlere kural olarak adli tatilde bakılamaz. Boşanma davaları, adli tatilde bakılabilecek kanunen “ivedilikle görülmesi” gereken dava ve işlerden değilir. Tarafların, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine uygun olarak aralarında anlaşmış olmaları da, davayı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382'nci maddesinde düzenlenen “çekişmesiz yargı” işi haline getirmez.

Çünkü, tarafların aralarında yaptıkları düzenlemeye hakimin “tarafların ve çocukların menfaatini göz önünde tutarak” müdahale etme hakkı vardır ve düzenleme, hakim tarafından uygun bulunursa boşanma kararı verilebilecektir. Aksi halde dava anlaşmalı olmaktan çıkar. Öte yandan, çekişmesiz yargı kararları, kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde maddi anlamda “kesin hüküm” teşkil etmediği (HMK: m. 388) halde, tarafların anlaşmalarına dayanılarak verilmiş olsa da, boşanma kararı, maddi anlamda “kesin hüküm” tekil eder, Tarafları ve diğer bütün mahkemeleri bağlar. Bu bakımdan Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine göre açılan bir boşanma davası ve bu çerçevede oluşan bir boşanma kararı, çekişmesiz yargı kararı sayılamaz. Mahkemenin anlaşmalı boşanmayı çekişmesiz yargı işi sayan gerekçesi doğru değil ise de; adli tatilde görülemeyecek olan bir dava veya iş, taraflardan birinin isteği üzerine mahkemece “ivedilik” kararı alınmış ise, adli tatilde görülebilir. (HMK. m. 103/1-h) Olayda davacı, davalı ile boşanma ve fer'i sonuçlarında anlaştıklarını belirterek boşanmalarına karar verilmesi talebiyle adli tatilde mahkemeye başvurmuş; mahkemece, tarafların hazır olduklarının görülmesi üzerine, aynı tarihte duruşma açılmış ve duruşmada hazır bulunan davalı da, boşanmayı kabul ettiğini belirterek, anlaşmaları çerçevesinde boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş; aynı gün tarafların anlaşmaları esas alınarak Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Mahkemenin, anlaşmalı boşanma talebiyle adli tatilde vuku bulan başvuruyu alıp, her iki tarafın da hazır olduğunu görünce aynı gün duruşma açması ve açılan duruşmada tarafların hazır bulunup, davalının yapılan işleme herhangi bir itirazda bulunmamış olması, her iki tarafın davanın adli tatilde görülüp sonuca bağlanmasına örtülü olarak onay verdikleri ve bunu istedikleri anlamına gelir. Ve mahkemenin bu işlemi, açıkça bir karar almamış olsa bile, “ivedilik kararı” niteliğindedir. Dolayısıyla adli tatilde yapılan işlemler ve verilen karar geçerlidir. Kaldı ki, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kulllanılmasını hukuk düzeni korumaz. (TMK. m.2) Bu hüküm, usul hukukunda da geçerlidir. (HMK. m. 29) Taraflar usul hukukunun tanıdığı hakları ve yükümlülükleri dürüstlük kuralına uygun olarak kullanmak zorundadırlar. Adli tatilde mahkemeye başvurarak, aynı gün açılan duruşmada hazır bulunan ve bu işleme itiraz etmeyen, boşanma ve fer'ilerinde anlaştıklarını beyanla boşanma kararı verilmesini isteyen davalının, verilen kararı, “davanın adli tatilde görülemeyeceğini” belirterek temyiz etmesi ve bu hususu bozma sebebi olarak ileri sürmesi, az önce açıklanan dürüstlük kuralına da aykırıdır. Gerçekleşen bu fiili ve hukuki durum karşısında davanın adli tatilde görülmüş olmasında usule aykırı bulunmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davalının irade beyanının fesada uğratıldığına dair bir delil bulunmamasına göre, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekirken, ilk incelemede, bu yönler nazara alınmadan yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm açıklanan sebeple bozulmuş olmakla, davacının haklı ve yerinde görülen karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına, usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4 maddesi gereğince, davacının karar düzeltme talebinin yukarıda gösterilen sebeple KABULÜNE, Dairemizin 3.4.2014 tarihli 2013/24148 esas, 2014/7753 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Hümeyra'ya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oyçokluğuyla karar verildi.24.09.2014(Çrş.)

(Muhalif) (Muhalif)

KARŞI OY YAZISI

Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

KARŞI OY YAZISI

Yerel mahkeme hakimi tarafından, karar düzeltmeye konu boşanma davasının adli tatilde görülmesi yönünde zımni ve açık bir karar verilmemiştir.

Yerel Mahkeme hakimi, karar düzeltmeye konu boşanma davasını çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle adli tatilde görmüştür.

Hakimin amaçlamadığı bir gerekçe ile, yani hakimin zımni olarak ivedilik kararı vermiş olabileceği varsayımına dayalı olarak, bozma kararından dönülmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı düşüncesindeyim.