Şirket Ortağı, Sermayesini Geri İsteyebilir Mi?

Şirket ortakları, sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemez.

11. Hukuk Dairesi 2016/1894 E. , 2016/2613 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : .... .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TARİHİ : 19/12/2014

NUMARASI : 2014/35-2014/706

Taraflar arasında görülen davada .....Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/12/2014 tarih ve 2014/35-2014/706 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette finans müdürü olarak çalıştığı dönem itibariyle toplam 212.371 TL ücret alacağının kendisine ödenmediğini ileri sürerek, bu tutarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının aynı zamanda müvekkili şirkette ortak ve şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili müdür olduğunu, işçi sıfatıyla ve ücretli olarak çalışmadığını, dolayısıyla ücret alacağı talep etmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, davacının davalı şirkette finans müdürü olarak çalıştığı, tahakkuk eden ücret alacağının ödendiğinin davalı tarafça iddia ve ispat edilemediği, davacının İş Kanunu hükümlerine göre olmasa bile genel hükümlere göre ücretli olarak davalı şirkette çalıştığı ve 212.368 TL ücret alacağına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Ancak, davalı vekili müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu savunmuş, mahkemece hükme esas alınan 24.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda da, davalı şirketin muhasebe kayıtları kapsamında yapılan incelemede, davacıya yapılan ödemelerin ''331-Ortaklara Borçlar Hesabı, 331.10.002- A.. S..'' hesabı içeriğine kaydedildiği, ödemelerin büyük çoğunluğunun nakit ödeme, kalan kısmının ise yakıt ödemesi, sigorta ödemesi (özel sigorta), telefon ödemesi açıklaması ile yapılan ödemeler olduğu ve toplamının 23.07.2013 tarihi itibariyle 248.902,77 TL 'ye tekabül ettiği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece bu avans ödemelerinin davacıya ne amaçla yapıldığı, davacının davaya konu finans müdürlüğü sıfatı nedeniyle yapılan bir avans ödemesi olup olmadığı belirlenerek, bu mahiyette bir ödeme ise bunun dava konusu alacaktan mahsubu suretiyle davacının alacak miktarının tespiti gerekirken, davalının mahsup itirazı değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.