Tututuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği

                              KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

                                                           Gönderilmek Üzere

                                    KAYSERİ 1. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO : 2023/***Sorgu

ŞÜPHELİ : 

MÜDAFİ : Av. Gizem Gül UZUN

                                                                          

KONU : Müvekkil hakkında verilmiş olan Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin 04/12/2023 tarihli ve 2023/*** Sorgu numaralı tutuklama kararının kaldırılarak, tutuksuz yargılanma talebini içerir dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil hakkında, "Bilişim Sistemleri, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık" suçundan, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 04/12/2023 tarih ve 2023/71*** soruşturma sayılı yazılarıyla birlikte tutuklama talebiyle müvekkil, Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmiştir.

Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 04/12/2023 tarih ve 2023/*** Sorgu numaralı duruşmada müvekkil hazır bulunmuştur. İşbu duruşmada müvekkil hakkında;

"Şüphelinin üzerine atılı suça dair şüphelinin savunması, kamera görüntüsü, müşteki beyanı, tanık beyanı dikkate alındığında atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi oluşturacak somut delillerin bulunduğu, müşteki ve tanıkların mahkemece henüz dinlenmemiş olması nedeniyle üzerilerinde baskı kurma ihtimalinin bulunması nedeniyle tutuklama nedenlerinin somut olayda varoluşu, bu nedenle şüpheli hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı, şüphelinin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, muhtemel cezanın alt ve üst sınırı dikkate alındığında tutuklama tedbirinin ölçülü ve gerekli oluşu sebepleri ile şüphelinin üzerine atılı suçtan TUTUKLANMASINA,"

Şeklinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.100 uyarınca tutuklama tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. İlgili kararın devamında;

"Şüphelinin ve şüpheli müdafinin huzurunda, kararın tefhiminden itibaren 7 gün içerisinde hakimliğimize veya emsal hakimliğe verilecek bir dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanın tutanağa geçirilip tutanağın hakime tasdik ettirilmesi suretiyle, Kayseri Nöbetçi Asliye Ceza mahkemesine itiraz yasa yolu açık olmak üzere, kararın itiraz edildiği takdirde itirazın öncelikle hakimliğimizce değerlendirilerek itiraz yerine görüldüğü takdirde kararın düzeltileceği, yerinde görülmediği takdirde itiraz mercine gönderileceğine sorgulama sonucunda isteme uygun olarak karar verildi."

Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında da belirtildiği üzere, yasa gereği Sayın Mahkemenize işbu kararın tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz hakkımız bulunmaktadır.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının, müvekkil hakkında tutuklama talep etmesi üzerine Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından kararda belirtilen gerekçelerle müvekkil hakkında hukuka aykırı şekilde tutuklama kararı verildiğinden, işbu haksız karara itiraz etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Şöyle ki;

Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararda her ne kadar, müvekkilin savunması, müşteki beyanı, kamera görüntüsü ve tanık beyanı dikkate alındığında müvekkilin üzerine atılı suçu işlediğine yönelik kuvvetli şüphenin varlığının kabul edildiği belirtilmişse de; müvekkil, üzerine atılı suçtan yargılama başlamasına sebep olan müştekiyi tanımamaktadır.

Müvekkil, müştekiyi tanımamaktadır. İşbu yargılamada soruşturulan ve kovuşturulan suçun maddi konusunu teşkil edebilecek dekont, müvekkil tarafından müştekiye gönderilmemiştir. Müştekiye gönderilen dekont, müvekkilin tanıdığı Muharrem GEZER isimli şahıs tarafından gönderilmiştir.

Müvekkilin, soruşturma evresinde savcılığa; kovuşturma evresinde ise mahkemeye vermiş olduğu ifadeleri kendi içinde tutarlı ve samimidir. Müvekkil, telefonun kendisine verildiğini, her iki yargılama aşamasında samimi şekilde ikrar etmiştir. Ancak müvekkilin, bilgisi dışında gerçekleşen olayın, kendisini ilgilendiren kesiti hakkında samimi bir şekilde ve maddi gerçeğe uygun olarak yaptığı açıklamalarının, bahse konu suça ilişkin fiilin müvekkil tarafından gerçekleştirildiğine yönelik bir kanıya varmaya gerekçe olarak gösterilmesinde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.

Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere, 5271 sayılı CMK'nun 100. Maddesinde tutuklama nedenlerine yer verilmiştir. Buna göre;

Tutuklama nedenleri

Madde 100 – (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir

tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı

verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması

halinde, tutuklama kararı verilemez.

(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:

a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut

olgular varsa.

b) Şüpheli veya sanığın davranışları;

1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,

2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,

Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

Yukarıdaki kanun maddesi uyarınca bir kimse hakkında tutuklama kararının verilebilmesi için, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması gerekmektedir.

Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından her ne kadar somut olayda müvekkil hakkında, üzerine atılı suçun failinin kendisi olduğuna yönelik somut delillerin varlığının olduğu belirtilmişse de; müştekiyi dahi tanımadığını ve bahse konu dekontun kendisi tarafından değil; Muharrem ***** tarafından gönderildiğini, sırf telefonun kendisine verilmesi sebebiyle bahse konu yargılamanın sanığı haline geldiğini açık ve samimi şekilde belirten müvekkilin ifadeleri karşısında yargılamaya konu olan suç hakkında somut bir delil bulunmadığı açıktır.

Somut olayda, Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliğinin, somut delil bulunduğu şeklindeki kararına hak verilecek olursa dahi; yukarıdaki kanun hükmünde de açıkça belirtildiği üzere, kişiler hakkında kovuşturma sonunda verilecek kesin bir mahkumiyet hükmü niteliği teşkil etmese dahi; tutuklamanın özgürlüğü bağlayıcı şekilde ağır bir tedbir olduğu göz önüne alındığında, yalnızca somut bir delilin varlığının gösterilmiş olması yeterli görülmemektedir.

Tutuklama kararının verilebilmesi için somut bir delilin ve kuvvetli suç şüphesinin varlığının yanında ayrıca böylesine ağır bir tedbirin uygulanabilmesi için bir TUTUKLAMA NEDENİ'nin varlığına ihtiyaç bulunmaktadır.

Kanunda tutuklama nedenleri olarak ise;

 Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular ve şüpheli veya sanığın, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme ve tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapma girişimlerinin bulunması şeklindeki davranışlara sahip olması belirtilmiş bulunmaktadır.

Müvekkil hakkında tutuklama kararının verilmesinin gerekli ve ölçülü olup olmadığının kabulü için öncelikle somut olayda, tutuklama nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirmesinin yapılması gerekmektedir. Buna göre somut olayda tutuklama nedenlerinin varlığı bulunmamaktadır. Şöyle ki;

Müvekkil, aylık 15.000,00TL ücretle çalışan bir işçidir. Evlidir ve iki çocuk babasıdır. Müvekkil, belirtilen adresinde eşi ve iki çocuğu ile birlikte ikamet etmektedir. Müvekkilin, hakkında yapılan yargılama süreci içerisinde kaçacağına ve saklanacağına ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belgeye ulaşılamadığı gibi; kaçacağına ilişkin basit bir şüpheye dahi kapılmayı haklı gösterecek herhangi bir bilgi, bulgu ve kanaate ulaşılamamıştır. Müvekkil, sabit bir ikametgah adresinde ailesiyle birlikte yaşayan, dar ekonomik gelire sahip bir kimsedir. Bu sebeple kanun maddesinde belirtilen tutuklama nedeninin somut olayda oluşmadığının kabulü gerekmektedir.

Kanun maddesinde bir diğer tutuklama nedeni olarak ise, şüpheli veya sanığın davranışları gösterilmiştir. Tutuklama kararının verilebilmesi için şüphelinin delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme şeklindeki davranışlarının kuvvetli şüpheye sebep olacak boyutta olması gerekmektedir. Somut olayda müvekkilin, delil değiştirme, gizleme veya yok etme şeklinde, kuvvetli şüpheye sebep olacak davranışları mevcut değildir. İşbu sebeple kanunda tutuklama nedeni olarak belirtilen ilgili sebep mevcut değildir. İşbu sebeple delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme şeklindeki tutuklama nedenine ilişkin kanun maddesi ve fıkrası müvekkile uygulanamayacaktır.

Kanunda tutuklama nedeni olarak belirtilen bir diğer sebep ise, şüpheli veya sanığın, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı kurma girişiminin kuvvetli şüpheye yer verecek ölçüde olmasıdır. Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen tutuklama kararında gerekçe olarak gösterilen tutuklama nedeni de Sayın Mahkemenizce de görüleceği üzere 5271 sayılı kanunun 100. Maddesinin b bendinin 2. Fıkrasıdır. Mahkeme, müvekkilimiz hakkında alınan tutuklama kararını;

"...müşteki ve tanıkların mahkemece henüz dinlenmemiş olması nedeniyle üzerilerinde baskı kurma ihtimalinin bulunması nedeniyle tutuklama nedenlerinin somut olayda varoluşu,.."

Şeklindeki gerekçe ile açıklamıştır. Sayın Mahkemenizce de görüleceği üzere işbu karar hukuka aykırıdır. Şöyle ki;

Tutuklama kararı

Madde 101 – (1) Soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet

savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen mahkemece karar verilir. Bu

istemlerde mutlaka gerekçe gösterilir ve adlî kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını

belirten hukukî ve fiilî nedenlere yer verilir.

Müvekkil hakkında Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen tutuklama nedeninde, tutuklama nedeni olarak kabul edilen müşteki, tanık gibi kişiler üzerinde baskı kurma şeklindeki hukuki sebep dışında, işbu tutuklama nedenine karar verilmesine gerekçe olarak müvekkilin gerçekleştirmiş olduğu herhangi bir fiil öne sürülememiştir.

Tutuklama kararının verilebilmesi için somut bir delil ve tutuklama nedeni gerekmektedir. Tutuklama nedeni ise hukuki bir sebep ve kuvvetli şüpheye sebep olacak şekilde şüpheli veya sanığın bir fiili olması gerekmektedir. İşbu verilen tutuklama kararında tutuklama nedeni, hukuki sebep ve müvekkilin fiiline yer verilmesi gerekirken, Sayın Mahkemenizce de görüleceği üzere tutuklama kararı verilmesine sebep olarak müvekkile atfedilecek herhangi bir fiil gerekçe gösterilmemiştir.

Müşteki ve tanığın mahkemede henüz dinlenmemiş olması şeklindeki mahkeme yoğunluğu ve iş düzeninin sonucunun müvekkile bırakılması ve müvekkilin bu sebeple tanık ve müştekiye yönelik baskı kuracağı konusunda, geleceğe yönelik, belirsiz ve üstelik henüz gerçekleşmemiş; gerçekleşeceği konusunda da kuvvetli şüpheyi uyandıracak herhangi bir emare yokken işbu tutuklama kararının alınması hukuka aykırılık teşkil etmektedir. İşbu sebeple, mahkemede dinlenen ilk kişinin müvekkil olması, müşteki ve tanıkların henüz dinlenmemiş olmasının sonucu müvekkile bırakılamaz.

İşbu yargılama süreci boyunca müvekkilin müşteki ve tanıklara yönelik olarak, yargılama sürecini olumsuz etkileyecek ve ilgili kişilerin işbu yargılama sürecindeki talep ve bilgi ile görgülerini açıklamalarını engelleyici nitelikte herhangi bir girişimi olmamıştır. Müvekkilin bu türden bir girişime yöneleceği konusunda kuvvetli şüpheyi meydana getirecek herhangi bir somut sebep, olayda mevcut değildir. İşbu açıklanan tüm sebeplerden ötürü, somut olayda tutuklama kararı verilebilmesi için gereken herhangi bir tutuklama nedeni bulunmamaktadır. İşbu sebeple, Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/12/2023 tarihli ve 2023/534 Sorgu numaralı tutuklama kararının itirazen kaldırılması, müvekkilin tutuksuz yargılanması, bu da mümkün değilse müvekkil hakkında tutuklama dışındaki diğer adli kontrol tedbirlerinin uygulanması talebimizi Sayın Mahkemenize sunma zorunluluğumuz doğmuştur.

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce re'sen gözetilecek nedenlerle,

Müvekkil hakkında Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 04/12/2023 tarihli ve 2023/*** Sorgu numaralı kararla alınan TUTUKLAMA KARARININ İTİRAZEN KALDIRILMASI ile müvekkilin bihakkın salıverilmesine karar verilmesini,

Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olursa, CMK m.109 ve diğer hükümler uyarınca, tutuklama tedbirinin adli kontrole çevrilmesine karar verilmesini,

Saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. 05/12/2023

                                                                                                                                       MÜDAFİ VEKİLİ

                                                                                                                                    Av. Gizem Gül UZUN