Nevşehir İcra Avukatı

Nevşehir İcra Avukatı

Ödeme emrinin kanuna aykırı olduğunu düşünen kişi İcra Mahkemesinden ödeme emrinin iptalini talep edebilir mi?

  • Şikayet yargılamasının amacı icra veya iflas dairelerinin kanuna veya hadiseye aykırı işlemleri sebebiyle menfaati ihlal edilen ilgilinin, söz konusu işlemin düzeltilmesini, iptalini veya işlem menfi bir işlem niteliğindeyse, müspet bir işlem tesisini sağlamaktır.
  • Şikayet yargılamasında konu icra dairesinin takip işlemlerinin denetimi olduğu için hukuki menfaat, diğer hukuki çarelere nazaran daha geniş olarak değerlendirilmiştir.
  • Buna göre ödeme emrine itiraz veya icranın geri bırakılması talebi yalnızca borçlu tarafından talep edilebilirken şikayet, menfaati ihlal edilen ilgilinin başvurabileceği bir yoldur. Ancak ilgili ifadesini de çok geniş yorumlamamak gerekmektedir. İlgili şikayet konusu işlemden menfaati mutlak olarak etkilenen kişi olarak nitelendirilebilir.

İtirazın kaldırılması yargılamasında alacaklının reşit olmadığını düşünen icra mahkemesi neye karar vermelidir?

  • Şikayet yargılamasında hakim olan prensip kural olarak tasarruf ilkesi ve taraflarca getirilme ilkesidir. Ancak yukarıda da değinildiği gibi şikayet yargılaması, klasik özel hukuk yargılamasından takip işlemlerinin denetimini sağlamak amacı itibariyle ayrılmaktadır.
  • Şikayet sebepleri, icra ve iflas dairelerinin takip işlemlerinin kanuna veya hadiseye aykırılığıdır. İşte bazı hallerde kanuna aykırılık öyle bir boyuta gelir ki, bu ağır ve açık biçimde kanuna aykırı işlemin derhal bertaraf edilmesi gerekir. Bu sebeple Doktrin ve Yargıtay kamu düzenine aykırılık teorisini gündeme getirmiştir. Buna göre icra ve iflas daireleri tarafından gerçekleştirilen takip işlemi, kanuna açık ve ağır bir şekilde aykırıysa buradaki şikayet sebebi, kanuna aykırılığın bir türü olarak kabul edilen kamu düzenine aykırılık olarak ortaya çıkar.
  • Reşit olmayan kişinin dava ve takip ehliyeti bulunmamaktadır. Takipte tarafların taraf ve takip ehliyetine sahip olması kamu düzenine ilişkin bir meseledir. İcra dairesi bu hususu resen araştırmakla mükelleftir. Tarafın, dava ve takip ehliyeti olmadığını tespit eden icra dairesi takibi reddetmek zorundadır.
  • Şayet bu takip kabul edilirse takibin kabulü işlemi ve ödeme emri gönderilmesi kamu düzenine aykırı olup süresiz şikayete tabidir.

Ödeme emri asıl borçluya değil de başka kişiye gönderilmiş ise ne olur?

Ödeme emri normal şartlar altında takip talebinde borçlu olarak gösterilen kişiye gönderilir. Şayet bir kişi takip talebinde borçlu olarak gösterilmemiş ancak buna rağmen icra dairesi tarafından kendisine ödeme emri gönderilmişse bu husus kamu düzenine aykırılık teşkil eder. Kamu düzenine aykırılıkta ise şikayet süreye tabi tutulamayacağından icra mahkemesinin süreden bahisle ödeme emrinin iptali talebini reddetmesi hukuka aykırıdır.

Tebligat Kanununa göre tebligat nasıl yapılmalıdır?

  • 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre: Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.
  • Buna göre muhatabın tebliğe elverişli adresinde bulunmaması halinde tebligat yapılamayacaktır.
  • Karşı komşuya yapılan tebligat usulsüzdür.
  • Tebligatın en önemli hukuki sonuçlarından biri kanunun tebliğ zorunluluğu getirdiği hallerde sürenin tebliğ ile başlamasıdır. Ancak usulsüz ve yok hükmünde olan bir tebligat söz konusu ise kanunda
  • gösterilen sürelerin başlaması mümkün değildir.
  • Ancak yok hükmünde tebliğden farklı olarak usulsüz tebliğde süre, muhatabın tebligatın içeriğini öğrendiğini bildirdiği tarihte başlar.
  • Takip kesinleşmeden yapılan haciz işlemi hukuka aykırıdır.
  • Yargıtaya göre usulsüz tebliğ halinde muhatap şu işlemleri yapmalıdır.
  • Muhatap, tebligatın içeriğini öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmelidir.
  • Tebligat, icra dairesi tarafından yapıldığı için bir takip işlemidir. Bu sebeple usulsüz tebliğin düzeltilmesi amacıyla muhatap, icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurmalıdır. Şikayet süresi, tebligatın içeriğinin öğrenildiği tarihten itibaren başlamaktadır. Süre ise öğrenildiği tarihten itibaren 7 gündür.
  • Ancak burada söz konusu karar işlemin iptali değil düzeltilmesi olacaktır.