Tehdit Ve Hakaret Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği

                                 KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

MÜŞTEKİ :  

VEKİLİ : Av. Gizem Gül UZUN

                                                                 

ŞÜPHELİ : 

SUÇ         : 5237 sayılı TCK m.106 uyarınca "Tehdit" ve m.125 uyarınca "Hakaret" ve m.107 uyarınca "Şantaj" suçu

SUÇ TARİHİ : 15/11/2023

KONU : Hakaret ve tehdit suçları ile Sayın Savcılığınız tarafından re'sen tespiti yapılacak olan tüm suçlardan dolayı suç duyurusu dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil ile şüpheli, 2021 yılının Eylül ayında evlenmişlerdir. Tarafların bu evlilikten 2022 doğumlu Alparslan ******* isimli bir erkek çocukları dünyaya gelmiştir. Taraflar evlilik birliğinde yaşanan sorunlar nedeniyle Kayseri 6. Aile Mahkemesinin 2023/*** E. Sayılı derdest boşanma davasında taraf olarak yer almaktadırlar.

Müvekkil, 15/11/2023 tarihinde tarafların müşterek çocuğu Alparslan **********'nın velayeti konusunda konuşmak ve hakimin çocuğun velayetini müvekkile bırakması ihtimalinde sorun çıkarmaması amacıyla şüpheliyle konuşmak istemiştir. Ancak şüpheli, telefon görüşmesinde müvekkile ve ailesine yönelik olarak ağır hakaret, tehdit ve şantaj içerikli söylemlerde bulunmaya başladığında müvekkil; şüphelinin sarf etmiş olduğu suç nitelikli cümleleri ispat edebilmek ve tehditlerinin adli yargı mercileri tarafından önüne geçilebilmesi amacıyla işbu ses kaydını almak zorunda kalmıştır. Nitekim, Yargıtay'ın kararına göre izinsiz ses kaydı almak her ne kadar suç teşkil etse de; hukuka uygunluk teşkil edecek durumların varlığı halinde delil olarak kabul edilebilecektir.

Ses, görüntü veya video kaydı yapan kişinin kendisine veya yakınlarına karşı işlenmekte olan (cinsel taciz, cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için kayıt yapması gerekir. Kendisine veya bir yakınına karşı işlenen herhangi bir suç veya suç teşkil etmese de haksız saldırı yokken yapılan her türlü kayıt hukuka aykırı olup delil değeri yoktur.

Ses, fotoğraf veya video kaydı yapan kişinin, işlenen suç nedeniyle o anda kolluk güçlerine başvurma imkanından yoksun olması gerekir. Kolluk güçlerine başvurarak kanıtların elde edilmesi mümkünse yapılan kayıtlar hukuka aykırı hale gelir.

Ses, görüntü veya video kaydı yapan kişi kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleme ve yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla bu kayıtları yapmalıdır. Kayıtların üçüncü kişilerle paylaşılması veya bu amaçla yapılması suç teşkil eder. Kayıtların sunulacağı yetkili makamlar; idari devlet birimleri, polis veya jandarma gibi kolluk görevlileri, savcılık veya mahkeme gibi adli makamlardır.

Kişilerin bu durumlarda ses, görüntü ve video kaydı alınması eylemi, hukuka uygun olarak kabul edilir. Zira söz konusu fiiller suç teşkil etmeyecek olması nedeniyle, bu eylemi gerçekleştiren kişiler cezalandırılmaz. Dolayısıyla, zorunluluk halinde bu tür kayıtların alınması hukuka uygun olarak kabul edilir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/5-1270E., 2013/248K. ve 21.05.2013 tarihli kararında;

 “…kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, özel hayata ait bilgileri okuma, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri dinleme, izleme ya da kaydetme, kişisel verileri kaydetme, ele geçirme ve yayma eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, yargı merciilerindeki iddialarını ispat etmek için başka türlü delil ibraz etme olanağının bulunmadığı hallerdeki bir takım eylemlerinin de haksızlık unsurunu içermeyeceği, esasen bu gibi hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği gözetildiğinde, katılanın özel hayatına ilişkin bilgileri, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia da ileri sürülmeyen sanığın, hukuk mahkemesindeki iddialarını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla…’

 şeklinde kurduğu hüküm de dikkate alındığında, telefon ile konuşurken gizlice ve izinsiz ses kaydı alınması halinde, haberleşmenin gizliliğinin ihlal edilmesi suç oluşturmaz. Çünkü bu suçun ortaya çıkması için öncelikle konuşmanın içeriğinin 3. bir kişi tarafından kaydedilmiş olması gerekir. Ancak taraflardan biri tarafından ses kaydı alınması bu duruma dahil edilmez. Ayrıca, izinsiz alınan ses kaydının ifşa edilmesi de bu suçun oluşması için şarttır.

Yukarıda izah edilen tüm sebeplerle müvekkil, şüpheli ile yaptığı telefon konuşmasında şüphelinin kendisine ve ailesine yönelik hakaret ve tehdit içerikli söylemlerini ispat edebilmek ve bu yolla şüphelinin gerçekleştireceğinden bahisle müvekkili tedirgin eden fiillerinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla işbu telefon konuşmasını kayıt altına almak zorunda kalmıştır. Sayın Savcılığınıza ses kaydı CD şeklinde suç duyurusu dilekçemizin ekinde tarafımızca sunulacaktır.

Söz konusu telefon konuşmalarında taraflar boşanma hususu hakkında konuşurlarken şüpheli müvekkile; "O zaman adam gibi boşan. Çek icralarını, ipoteklerini. Boşan. Defol. Cehenneme defol git. Aylık tazminatını al keyfine bak otur." demiştir. Müvekkil, çocuğu Alparslan ********'yı hakimin kararı dışında şüpheliye vermeyeceğini beyan edince ise şüpheli müvekkile; "Bak nasıl alacağım Alparslan'ı senin elinden. Eşek gibi göstereceksin bana o çocuğu." demiştir. Müvekkil ise "Kim eşek, ben miyim sen mi?" diye sorunca ise şüpheli; "Sensin." diyerek müvekkile hakaret etmiştir.

 Şüpheli müşterek çocuğun velayeti hakkında yapılan konuşmanın devamında ise şu ifadeleri kullanmıştır; "Alparslan'ı eşek gibi alacağım senden anırta anırta. Eşek gibi anıracaksın sonra. Alparslan'ın yüzünü zindan edeceğim sana. Sen yüz paralık, para göz, ne bileyim cahil, salak, gerizekalının önde gidenisin. Alparslan'ı köpek gibi de bırakacaksın, eşek gibi de bırakacaksın. Anladın mı? O çocuğu aradığım zaman eşek gibi göstereceksin. Hele bir gösterme. Bak o evine benzin döküp, çocuğumu içinden alıp seni içinde nasıl cayır cayır yakıyorum." demiştir. Şüpheli, müvekkili evine benzin dökerek yakma konusunda tehdit etmiştir.müvekkil; "Tehdit mi ediyorsun sen beni?" deyince ise şüpheli; "Git istediğin yere şikayet et beni. Gerekiyorsa tehdit ediyorum." diye cevap vermiş ve müvekkili tehdit ettiğini resmen ikrar etmiştir. Müvekkil, konuşmanın ilerleyen kısımlarında eğer hakim çocuğu vermezse şüphelinin çocuğu almasının nasıl mümkün olabileceğini sorunca ise şüpheli; "Ben alacağım onu." demiştir. Bunun üzerine müvekkil; "Nasıl alacaksın onu, yurt dışına mı kaçıracaksın?" diye sormuştur. Zira şüpheli Irak'ta kıdemli uzman çavuş olarak çalışmaktadır. Müvekkilin bu sorusunu şüpheli; "He, görürsün alınca." diyerek onaylamış; mahkeme tarafından çocuğun velayetinin kendisine verilmemesi takdirde çocuğu kaçıracağını beyan ederek müvekkili tehdit etmiştir. Müvekkil ise; "Annen baban çok hijyenik insanlar değil. Ben çocuğumu onların eline bırakamam." deyince şüpheli müvekkile; "Sen çok hijyeniksin ya pislik. Boşalttığın evin içini bok götürüyordu. Zaten bok gibi bırakıyordun. Sen pisliksin. Sen pissin. Zaten pisliksin. Benle evlenmeden önce giydiğin boklu külotlardan belli. Senin gibi görmemiş bir insan Antalya gibi yerde uzun kollu giymeye çalışan bir hödüksün sen. Gerizekalısın. Görmemiş bir insansın." şeklinde yanıt vermiştir.

Şüpheli, kök ailesi olan annesi ve ablasının söylemleriyle müvekkilin evlilik birliği içerisinde kendini aldattığını, tarafların müşterek çocuğu Alparslan *********'nın başkasından olabileceğine yönelik çirkin ithamlarda bulunmuştur. Öyle ki şüpheli müvekkile; "Bana beni boynuzluyorsun diyordun, iftira atıyordun ya. Ben seni boynuzlamadım ama sen beni boynuzladın. Ben biliyorum. Biriyle konuşuyordun. O kaçtıracağın kız vardı ya. Neydi adı, o oğlan Neslişahla evlenmeyecekti. Sen kaçacaktın o oğlana." bunun üzerine müvekkil; "Sana kim dedi bunu?" diye sormuş; şüpheli; "Ben biliyorum. Hatta bana da iphone 15 alsana diyormuşsun Samsunluya. Ben her şeyi biliyorum. Bizim iphone'umuz yok diyormuşsun. Evli olmasaydım kendimi gösterirdim diyormuşsun." demiş; müvekkilin onur ve şerefini zedeleyecek şekilde müvekkile zina yaptığı isnadında bulunmuştur. Bu konuşmanın üzerine müvekkil; "Hüseyin bu saatten sonra hiçbir şekilde umurumda değilsin." demiş; şüpheli müvekkile; "Sen de benim umurumda değilsin. Boşan, cehennem ol git. Onursuz, gurursuz kadınsın diyom, inanmıyon." şeklinde yanıt vermiştir. Şüphelinin bu söylemlerine içerleyen müvekkil ise; "Git yarın DNA testi yaptır o zaman." deyince ise şüpheli; "Yaptıracağım zaten merak etme." diyerek müvekkili yanıtlamıştır. Bunun üzerine müvekkil de; "Alparslan kimin oğlu, senin mi ya da bir başkasının mı?" diyerek şüpheliye sitem etmiş, şüpheli ise; "Göreceğiz." diyerek yanıt vermiştir. Şüphelinin müvekkile ve müşterek çocuğa yönelik haksız isnadı müvekkilin onur, şeref ve saygınlığına ciddi anlamda zarar vermiştir.

Müvekkil şüpheliye; "Ben namussuzluk, şerefsizlik yapmadım sana karşı. Seni de aldatmadım." şeklinde kendini savunmuştur. Ancak şüpheli, müvekkile; "Hadi, hadi ötede oyna hadi, köpek, it yürü." demiştir. "Bana mı köpek diyorsun?" diyen müvekkile şüpheli; "Sana diyorum." diyerek yanıt vermiştir. Ettiği hakareti ikrar etmiştir. Konuşmanın ilerleyen kısımlarında müvekkil; "Niye benimle evlendin o zaman?" diye sorunca şüpheli; "Evlenince düzelir diye düşündüm ama eşek geldin eşek gidecen. Senin yuvanı bozan, yanındaki şeytan annen. Annen şeytan kılıklı." diyerek yanıt vermiştir. Müvekkil, "Annen, baban bana iftira attıkları zaman, vurdukları zaman neredeydin?" diye sorunca şüpheli; "Siktir ya hadi, anan bekar kızının götüne düşsün. Siktirsin oradan. Ben salak değilim. Hadi köpekler sizi." demiştir. Bunun üzerine müvekkil; "Hüseyin ben sana söyleyecek bir şey bulamıyorum." deyince şüpheli; "Hadi it, havlama it, yürü." şeklinde cevap vermiştir.

"Sen benim gururuma, şerefime, namusuma kadar konuştun ya, seni Allah'a havale ediyorum. Allah'ından bulursun inşallah." diyen müvekkile şüpheli; "Onursuzsun, namussuzsun zaten. Seni eşek gibi var ya anırta anırta meleteceğim. Ahdolsun, seni sürüm sürüm süründürene kadar uğraşırım senle. Bu davayı kaybeder, bir tane daha dava açarım. Neyim var neyim yok ortaya koyarım. Tüm gücümle sana saldırırım. O çocuğu eşek gibi getirip kapıma bırakacaksın."

Müvekkil; "Ben Alparslan ile kendime yeni bir hayat kuracağım." deyince ise şüpheli; "Nereden buluyon parayı?, o evi nasıl tuttun? Benim paramı hangi pezevenklerle, gavatlarla yiyecen? Benim oğlumun parasını yiyen kimse ağzı götüne dönsün inşallah." diyerek müvekkile, başka erkeklerden para temin ettiği ve para yedirdiği yönünde çirkin imada bulunmuştur. Müvekkil ise, parayı kendi annesinin verdiğini beyan etmiştir.

Müvekkil; "Buraya kadar düştün ya helal olsun sana. Tebrik ediyorum. Benim namusuma kadar konuştun ya, tebrik ediyorum seni gerçekten." demiş; şüpheli ise; "Ablamın namusuna dil uzatırken iyiydi." diyerek yanıt vermiştir. Şüpheli, müvekkile husumet beslemektedir. Şüphelinin ablası ve annesi ile müvekkil arasındaki sorun ve problemlerden ötürü müvekkile kin beslemektedir.

Şüphelinin ablası, müvekkil hakkında müvekkilin oynaşının olduğu; bu sebeple de müvekkilin uzak marketlere gitmeyi tercih ettiğini şüpheliye ve tanıdıklara beyan etmiştir. Şüphelinin ablası hakkında da suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutarız. Müvekkilin telefon konuşmasında bu durumu şüpheliye ifade etmesi üzerine şüpheli müvekkile; "Benim ablam hakkında konuşacağına git kendi ablana bak önce. Kıbrıs'ta ne haltlar yediğini herkes biliyor. Cehennem ol, siktir ol benim hayatımdan. Siktir git. Senin ablan orospu. Sikişiyor Kıbrıs'ta." demiştir. Şüpheli, müvekkilin ablasına yönelttiği hakaret dolu ifadelerinin devamında ise; "Ablam dayına öpücük mü atmış ne? O dayının da ağzına sıçacağım merak etme. O dayının amına da koyacağım. Senin o dayının amına da otutturacağım." şeklinde ifadelerle müvekkilin dayısının cinsel dokunulmazlığına zarar vereceğinden bahisle müvekkile tehdit dolu söylemlerde bulunmuştur.

Şüpheli, müvekkile yönelik hakaretlerine, ses kaydında sarih olduğu üzere aynen şu şekilde devam etmiştir; "Polise kendini ellettiğini anlattın ya. Anneni mıncıklamıştı ya. Annemle kömürlükte yattı demedin mi? Böyle böyle yaptı diye anlatıyordun. Köpek, it, kapının iti. Kapıya bağlanacak köpek değilsin. Sen malsın, para gözsün. Sen para için yedi sülaleni satarsın. Hırsızsın hırsız. Gurursuz, onursuz, haysiyetsiz kaybol. İstediğini ara köpek, it, kapımın iti. Seni köpek diye kapıma bağlamam ben. Senin gibi malın bir tanesi ile evlendim. Kendi ağzıma sıçtım."

Yine şüpheli, konuşmanın devamında; "Beni daha kötü şeyler yapmaya zorlama. Hadi kızım hadi, ötede havla. Gurursuzsun kızım. Onurlu bir insan olsan boşanırsın benden. Canın cehenneme canın batsın. Benim çocuğumu annene baktırıyon ya, o saçına da toka takıyon ya, o tokayı alır bilmem nerelerine takarım. Beni hırslandır da seni nasıl yakıyorum cayır cayır." demiştir.

Şüpheli konuşmalarının devamında; "Kudurmuş it. Git de o polise kendini mıncıklattır gı. Artık dulsun."

Taraflar, konuşmanın devamında bir daha başkalarıyla evlilik gerçekleştirip gerçekleştirmeyecekleri hususunda konuştukları sırada şüpheli; "Senin gibi bir köpeği besleyip evcilleştirdim ya o bana yeter. Senin gibi bir iti, dişi köpeği hanımefendi ettim ya yeter. İstesem bulurum da senin gibi bir pislikle uğraşmaya gerek yok." demiştir. Bunun üzerine müvekkil; "Tamam hadi görüşürüz." deyince şüpheli; "Senin gibi köpekle niye görüşeyim it. Oğlumla görüşmek istediğimde telefonu açma da nasıl ağzına sıçıyorum senin. Gavurun sıçtığı kız, eşek." demiştir.

5237 sayılı TCK m.125 uyarınca;

Hakaret

Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...)[46] veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

Tarafımızca şüpheli hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur. Nitekim, somut olayda hakaret suçunun tüm unsurlarının oluştuğu açık şekilde görülebilecektir. Şüpheli, kanun maddesinde aranan seçimlik hareketlerden, müvekkile başka erkeklerle olduğu, onların paraları ile geçindiği, kendisini aldattığı yönünde somut olgular isnat ederek; ayrıca da kanunda "sövmek" şeklinde ifade edilen seçimlik hareketlerin tamamını gerçekleştirerek söz konusu suçu sübuta erdirmiştir. Şüphelinin bahse konu suç ile kast ettiği amaç, müvekkilin onur ve saygınlığını ve şerefini zedelemektir. Müvekkil, şüphelinin suç teşkil eder nitelikli sözlerinden dolayı derin bir üzüntü ve öfke duymuştur. Müvekkilin onur, şeref ve saygınlığı zedelenmiştir. Şüpheli hakkında manevi tazminat davası açma hakkımızı saklı tutarız.

Tehdit

Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle:12/5/2022-7406/6 md.) Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(2) Tehdidin;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

Şüpheli telefonda müvekkile; Seni eşek gibi var ya anırta anırta meleteceğim. Ahdolsun, seni sürüm sürüm süründürene kadar uğraşırım senle. Bu davayı kaybeder, bir tane daha dava açarım. Neyim var neyim yok ortaya koyarım. Tüm gücümle sana saldırırım. O çocuğu eşek gibi getirip kapıma bırakacaksın."

 O çocuğu aradığım zaman eşek gibi göstereceksin. Hele bir gösterme. Bak o evine benzin döküp, çocuğumu içinden alıp seni içinde nasıl cayır cayır yakıyorum."

"Git istediğin yere şikayet et beni. Gerekiyorsa tehdit ediyorum."

" o tokayı alır bilmem nerelerine takarım. Beni hırslandır da seni nasıl yakıyorum cayır cayır."

"Ablam dayına öpücük mü atmış ne? O dayının da ağzına sıçacağım merak etme. O dayının amına da koyacağım. Senin o dayının amına da otutturacağım."

Sayın Savcılığınızca da görüleceği üzere şüpheli, müvekkili tehdit etmiştir. Şüpheli müvekkilin hayatına ve vücut dokunulmazlığına bir zarar getireceğinden bahisle müvekkili tehdit etmiş; aynı zamanda müvekkilin dayısının cinsel dokunulmazlığına bir zarar getireceğinden bahisle müvekkili tehdit etmiştir. Sayın Savcılığınızca da bilindiği üzere; tehdit suçunun bir başkasının kendisinin veya yakının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eylemi gerçekleşmiş ise suç şikayete tabi değildir. Soruşturma ve kovuşturma re’sen yapılır. Bu durumda müştekinin veya katılanın şikayetten vazgeçme halinde kamu davası düşmez. Dosya savcılıkta ise savcılık soruşturmaya dosya eğer mahkemede ise mahkeme kovuşturmaya devam edecektir.

Ancak malvarlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından veya sair kötülük edeceğinden bahisle tehdit eylemi gerçekleşmiş ise soruşturma ve kovuşturma şikayete tabidir. Bu durumda eğer müşteki ve ya katılan şikayetten vazgeçme halinde savcılık şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verecektir. Mahkeme ise şikayetten vazgeçme halinde düşme kararı verecektir.

Somut olayda şüpheli, müvekkili gerek müvekkilin hayatına ve vücut dokunulmazlığına bir zarar getireceğinden bahisle; gerekse de müvekkilin dayısının cinsel dokunulmazlığına bir zarar getireceğinden bahisle tehdit etmiştir. İşbu sebeple, şüphelinin işlemiş olduğu tehdit suçunun soruşturulmanın Sayın Savcılığınızca re'sen yapılması gerekmektedir.

TCK'nun tehdit suçunu düzenleyen 106. Maddesine bakıldığında;

 Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz.

Denilmektedir. Müvekkil, bir kadın olarak şüphelinin tehditlerine maruz kalmıştır. Bu sebepten şüphelinin, tehdit suçunun nitelikli halinden sorumlu tutularak cezalandırılması için kamu davası açılmasını talep ederiz.

HUKUKİ NEDENLER : TCK, CMK ve yasal sair tüm mevzuat

HUKUKİ DELİLLER : Ses kaydını içeren CD

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Savcılığınızca re'sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle,

Şüpheli hakkında yapılacak soruşturma neticesinde, 5237 sayılı TCK m.106 uyarınca "Tehdit" ve m.125 uyarınca "Hakaret" suçları başta olmak üzere Sayın Savcılığınızca tespiti re'sen yapılacak tüm suçlardan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmasına karar verilmesini,

Saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. 24/11/2023

                                                                                                                                     MÜŞTEKİ VEKİLİ

                                                                                                                                   Av. Gizem Gül UZUN